HAYAT OYUNU

HAYAT OYUNU

 

Pencereden giren güneş ışığı tüm odayı aydınlatıyordu. Donmuş kuşlar ötüyor, nehir akıntısının sesi duyuluyordu.  Doğa, adeta yeniden doğduğunu tüm insanlığa haykırıyordu.

Uykudan ayılırken, hala şehrin içindeki apartman dairesinde otursaydım sabah uyanınca neler duyacağımı düşündüm. Muhtemelen duyacağım tek şey, araba kornaları, insanların gürültüsü ve sabahın köründe çalan alarmım olurdu. Bunları düşünürken tamamen ayılmış ve güne başlamıştım. Aslında başlamaya çalıştım desek daha doğru olur çünkü nereden başlayacağımı bilmiyordum. İnsanın bir anda parası olduğunda, ne yapacağını şaşırıyordu. Hatta paranın kendisine ait olduğuna bile inanmıyordu.

Şok etkisinden çıkıp parayı, ilk olarak şehirden uzak ve sakin bir kırsalda ev almak için kullanmıştım. Yeni teknolojik aletler, kendime ait havalimanı, yepyeni araba ve daha nicelerine almıştım. Bugün yine bir plan oluşturup gezmeye karar verdim. Fakat aniden başımın dönmesi ile yere yığıldım. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.

Odanın soğuğu içime işlemişti. Hastanedeki ağır ilaç kokuları ve hastaların sesleri kulağımı dolduruyordu.Birkaç dakika boyunca kendime gelmeye çalıştım ve etrafı inceledim. Bembeyaz duvarlara karşıt simsiyah olan zemine baktım. Biraz kafamı kaldırınca ise odanın içindeki eşyalar gözüme çarpıyordu. Biraz kendime geldiğimde, nasıl buraya geldiğimi sorguladım.   O an başımın dönmesini ve yere düştüğümü hatırladım. Ne kadar huzursuz da olsam, kendimi rahatlatmaya çalışarak doktorun gelmesini bekledim.

Birkaç dakika sonra bir doktor içeri girdi ve bana yöneldi. Beyaz önlüklü doktor, elindeki -muhtemelen sonuçlarım- kâğıda sıkıntıyla bakıyordu. Uyandığımı fark ettiğinde bana doğru hareketlendi. Sıcak bir tebessüm ile gülümseyip ''Kendini nasıl hissediyorsun?'' diye sordu. Aynı şekilde gülümseyip '' Daha iyiyim.'' dedim. Ardından bana durumumu anlatmaya başladı. O an endişeli olup olmadığımı sorguladım, endişeli değildim. Hastane masraflarına yetecek param ve yine para sayesinde çokça zamanım vardı. Bunları düşünürken doktor akciğer kanseri olduğunuzu düşünüyoruz ama tabii kesin bir şey söylemek için erken dediğini duydum, sonrası sadece uğultuydu.

Endişelenip endişelenmediğimi bilmiyordum. "Nasıl olsa param var, en iyi doktorlarla, en iyi tedaviyi olabilirim." Düşüncesi aklımdan geçse dahi içimde, elimde olmayan, bir burukluk vardı. O an sanki üstüme doğru yeltenen duvarlara ve zemine yeniden baktım. İçinde olduğum durumu nasıl da anlatıyorlardı. Adeta beyaz içimdeki rahatlık, siyahsa içimdeki huzursuzluk ve çaresizlik karışımı bir duyguyu tarif ediyordu. "Tedavi edilebilir değil mi?" diye sorduğumda "Sizin gibi bir vakayı ilk defa görüyorum, diğer vakalardan oldukça farklı ve- söylemeden önce derin bir nefes aldı, bir şeyler söylemeye tereddüt ediyor gibiydi.- Her şeye karşı hazırlıklı olmalıyız. Fakat hiçbir şey kesin değil. Kendinizi sakin tutun. Sizi bir gece müşahede altına alacağız." demişti doktor.

Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Artık içimdeki huzursuzluk daha ağır basıyordu. Daha yeni hayallerimi yaşamaya başlamışken, istediğim her şeye sahip olabilecekken ölümün bu kadar çabuk gelmesini, sağlığı parayla alamayacağımı fark ederken çok çaresiz hissediyordum. Bir anda aklıma parayı ilk aldığın gün geldi. Her şeyi yapabileceğimi hissediyordum. Bir daha hiç çalışmayacağım, dünya turuna çıkacağım, altıma Mercedes alacağım, yeni ve büyük bir eve çıkıp, çok mutlu bir hayat yaşayacağımı düşünüyordum. Adeta mutluluğu satın almaktı benim düşüncem...

Mutluluk ve para...  Tüm bu düşüncelere kapılmamın nedeni parasızlığın mutsuzluk getirmeseydi belki de. Aslında para sayesinde mutlu olmadım desem yalan olur. Düşünsenize stressiz, sıkıntısız, yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda olan bir yaşam. Bunu kim istemez? Ne çok param vardı... O kadar param varken, neden mutlu değilim.

Para mutluluğu satın almıyor muydu? Almıyordu demek ki... Mutlu ediyordu ama mutluluğu satın almıyordu. "hayat bir oyun ise, bizler oyuncu isek gösterimizi daha renkli ve eğlenceli hale getirebileceğimiz bir aksesuardır para. Bu aksesuar sayesinde hem biz, hem diğer oyuncular, hem de seyirciler oyundan daha çok zevk alır. " diye her zaman söylerdi büyüklerim. Peki o zaman aksesuarların bu oyundaki yeri ne kadar önemlidir, diye düşündüm ve başımın ağrısının geçmesini umarak kendim uykunun kollarına bıraktım...

 

Arda TÜMKAYA

11 E

27.12.2022 115

İLETİŞİM

Adres:
MODERNEVLER MAH. 299. SK. LİSE SİTESİ HATAY ISKENDERUN CUMHURIYET ANADOLU LISESI BLOK NO: 2 İSKENDERUN / HATAY


Telefon
(326) 615 4755


e-Posta Göndermek İçin Tıklayın