ANKA

Samsun'dan Kurtuluşa adlı kompozisyon yarışmasında okulumuzu temsil eden,  İskenderun birinciliğine layık görülen 10 A sınıfı öğrencisi Nida KONYALI'nın eseri.  Tarih 19 Mayıs 1919. Umudun tükendiği, karanlığın memleketi sardığı, düşmanın Anadolu'yu adım adım işgal ettiği günler... Fakat o gün, Karadeniz’in hırçın dalgaları sadece bir vapuru değil, bir milletin kaderini de kıyıya taşıdı. Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, Anadolu halkının yüreğine düşen son kıvılcımı ateşe dönüştürdü. Bu kıvılcım, esaret zincirlerini kıracak, bir milletin bağımsızlık destanına dönüşecekti.

         Samsun’dan başlayan bu yürüyüş, sadece bir direniş değil; aynı zamanda bir dirilişti. Gözleri umutla parlayan gençler, tarlasını bırakıp cepheye koşan köylüler, elindeki ekmeğini paylaşan analar... Herkes bir olmuştu bu mücadelede. Çünkü mesele vatandı. Çünkü mesele, göğsünü siper ederek ay yıldızlı bayrağın yere düşmemesini sağlamaktı.

      Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs’ı gençliğe armağan ederken yalnızca bir günü değil, bir ruhu da teslim etti onlara. O ruh; özgürlüğü, bağımsızlığı, çağdaşlığı ve vatan sevgisini temel alan bir inançtı. Gençlik, bu inancın taşıyıcısı, koruyucusu ve ileriye taşıyıcısı olacaktı. Çünkü Atatürk, bir milletin geleceğini, o milletin gençlerinin gözlerinde görmüştü.

            Bugün bizlere düşen, o meşaleyi yere düşürmeden taşımaktır. Çünkü 19 Mayıs, yalnızca bir tarih değil; bir uyanış, bir direniş ve bir milletin şahlanışıdır. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşudur. Bu millet bu genlik Anka ‘dır. Samsun’da atılan ilk adım, Sivas’ta örgütlenmiş, Erzurum’da vatanseverlikle büyümüş, Ankara’da kararlılıkla taçlanmış, Dumlupınar’da zafere ulaşmıştır.

           Her 19 Mayıs’ta bir kez daha hatırlarız ki; bu topraklar, bize altın tepside sunulmamıştır. Her karışı, bir yiğidin canıyla sulanmış, bir annenin duasıyla kutsanmıştır. Bu yüzden gençlik, yalnızca bir yaş meselesi değil; bir bilinç, bir sorumluluk ve bir idealdir.

          Ey Türk gençliği! Unutma ki; Samsun’da yakılan meşale, senin yüreğin de parlamaya devam ediyor. O meşaleyi yaşatmak, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, vatanı sevmekle, çalışmakla, üretmekle mümkündür. Bayrağımızın altında başın dik duruyorsa, bil ki birileri alnını yere koymuştur; şimdi, o yüce bayrağı sonsuza dek dalgalandıracak olan güç, senin yüreğindeki kararlılıkta gizlidir.

       19 Mayıs, milletimizin kaderini değiştiren kutlu bir yürüyüşün başlangıcıdır. Ve her 19 Mayıs’ta, bu kutlu yürüyüşe bir adım daha katılarak, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleriz. Atatürk’ün gençliğe hitabında söylediği gibi; "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." Bu söz, her Türk gencinin içinde var olan sonsuz gücün ve azmin hatırlatmasıdır; çünkü bu kudret, geçmişin kahramanlıklarından, bugünün kararlılığından ve yarının umudundan beslenir.

        Kutlu olsun 19 Mayıs! Kutlu olsun gençliğin bayramı! Samsun’dan kurtuluşa uzanan bu kutsal yolculuk, ilelebet sürecektir.